Ölmüş insanlar bizi duyamazlar onlara yalvarmanın ve onlardan medet ummanın hiçbir anlamı yoktur. Aşağıdaki ayetlerde kafirler ile ölüler arasında benzetme yapılarak onların tıpkı ölüler gibi sağır oldukları vurgulanmıştır:
- “Sen ölülere işittiremezsin, o daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.” (Rum, 52).
- “Sen ölülere işittiremezsin, arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın.” (Neml, 80).
- “Ölülerle diriler de eşit olmaz. Allah, her dilediğine işittirirse de sen, kabirlerdekine işittiremezsin.” (Fatır, 22).
Her ne kadar burada mecaz bir anlatım olsa da ölülerin işitmediği net olarak anlaşılmaktadır. Şimdi okuyacağımız ayet ölülerin işitmediklerini, işitseler bile cevap veremeyeceklerini ortaya koymaktadır:
- “ Yetki ondadır. Onunla aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. Onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler; işitseler cevap veremezler.” (Fatır, 13-14).
Konu ile ilgili diğer ayetler dikkatlice okunduğunda fark edilecektir ki; kendilerine yalvarılan veli kullar, yapılan yalvarışları kıyamete kadar duyamazlar, duyamadıkları için de cevap veremezler:
- “Allah ile arasına koyarak, (mezardan) kalkış gününe kadar cevap veremeyecek kimselere çağrıda bulunandan daha sapık kimdir? Bunlar, onların çağrısının farkında olmazlar.” (Ahkaf, 5).
- “Onların hepsini topladığımız gün Allah’a ortak uyduranlara “Sizler ve ortak saydıklarınız! Olduğunuz yerde kalın!” diyeceğiz, sonra da aralarını ayıracağız. Ortak saydıkları diyecekler ki “Siz sadece bize kul olmuyordunuz ki!” “Aramızda şahit olarak Allah yeter. Bize kulluk ettiğinizi, gerçekten fark edememiştik.” (Yunus, 28-29).
- “Hiçbir şeyi yaratamayan ama kendileri yaratılmış olanları mı ortak sayıyorlar? Bunlar, ne onlara ne de kendilerine yardım edebilirler. Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Çağırsanız da sessiz kalsanız da sizin için birdir. Allah ile aranıza koyup çağrıda bulunduklarınız sizin gibi kullardır. Dedikleriniz içinize yatıyorsa onlara seslenin de size cevap versinler. Ayakları mı var ki yürüsünler; elleri mi var ki tutsunlar; gözleri mi var ki görsünler; kulakları mı var ki dinlesinler. De ki “Çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun; hiç göz açtırmayın.” (A’raf, 191-195).
Sonuç olarak ölülerin işitmesi diye bir şey söz konusu olmaz. Ölülerin hayatta olanları duyduklarını iddia edenler sayısız hurafe ve şirk türlerinin kapısını açmış olurlar.