Lanet, Allah’ın rahmetinden kovup dışlamasıdır. Laneti gerektirecek suçu bile bile işleyen ve tevbe etmeyen kişi Allah’ın ikramından mahrum kalır. Bu şekilde ölen kişi için ise tevbe imkânı tamamen ortadan kalkar.
Peki, lanetlenenler kimlerdir, laneti gerektiren suçlar hangileridir?
– Şeytan: “Allah, şeytanı dışlamıştır (lanetlemiştir). O demişti ki “Ne olursa olsun, senin kullarından belli bir takımını ele geçireceğim. Onları yoldan çıkaracağım. Onları beklentiler içine sokacağım. Onlara emredeceğim, en’âm’ın kulaklarını yaracaklar. Onlara emredeceğim, Allah’ın yarattığını (dinini) kesinlikle değiştirecekler. ” Bakın! Sizden kim o şeytanı, Allah ile arasına giren bir dost (veli) sayarsa apaçık bir hüsrana uğramış olur.” (Nisa, 117-118).
– Kur’an ayetlerini gizleyenler: “Bu kitapta açıkça ortaya koyduğumuz halde indirdiğimiz açıklayıcı ayetleri ve ana âyetleri gizleyenleri Allah dışlar; dışlayacak durumda olan kimseler de dışlarlar.” (Bakara, 159).
– Kur’an’a kalbini kapatanlar: “Bizim gönlümüz tok!” dediler. Hayır, ayetleri görmezlikten gelmeleri sebebiyle Allah onları dışladı. Artık pek azı inanır. Nihayet Allah katından, yanlarında olanı onaylayan kitap geldi. Önceleri kâfirlere karşı önlerinin bu Kitapla açılmasını bekliyorlardı. Ama tanıdıkları Kitap gelince onu görmezlik edip kendileri kâfir oldular. Allah’ın laneti (dışlaması) böylesi kâfirleredir.” (Bakara, 88).
– Kâfirler ve kâfir olarak ölenler: “Âyetleri gizleyen ve gizlemişken ölenleri; Allah, melekleri ve bütün insanlar dışlayacaktır.” (Bakara, 161).
– Dini konularda yalan söyleyenler: “Bu bilgi geldikten sonra kim sana delil getirmeye çalışırsa de ki: “Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım, sizler ve bizler de katılalım, sonra kendimizi feda edelim de ‘Allah’ım! Yalan söyleyeni dışla!’ diyelim.” (Al-i İmran, 61).
– İslam kendisine tebliğ edildiği halde reddedenler: Kim İslam’dan başka bir din arayışına girerse asla kabul edilmez. O, ahirette, kaybedenlerden olur. Her şeyi açıkça ortaya koyan belgeler (âyetler) geldikten ve Allah’ın resulünün/kitabının hak olduğuna şahit olarak inanıp güvendikten sonra bunları görmezlikten gelip kafir olan bir topluluğu, Allah nasıl yoluna kabul eder? Allah, bu yanlışın içinde olan topluluğu yoluna kabul etmez. Onların cezası, Allah, melekler ve bütün insanlar tarafından (lanetlenmek) dışlanmaktır.” (Al-i İmran, 85-87).
– Allah’ın ayetlerini tahrif edip keyfi mana verenler: “Kimi Yahudiler kelimeleri başka anlamlara çekerek: “سَمِعْنَاوَعَصَيْنَا/semi’nâ ve asaynâ” = dinledik sana sarıldık/dinledik yakana sarıldık, وَاسْمَعْغَيْرَمُسْمَعٍ” isma’ ğayre musmain” = Sana “dinle!” demek haddimize değil ama dinle!/Dinlemezsin ya, dinle! bir de “رَاعـِنَا/râinâ” = bize çoban ol!” derler. Bunu dillerini sivriltip dine saldırma maksadıyla yaparlar. Eğer bunların yerine “اسْمَعْ/isma= bizi dinle!”, “سَمِعْنَاوَأَطَعْنَا/semi’nâ ve ata’nâ = Dinledik ve içten boyun eğdik”, bir de “انظُرْنَا/unzurnâ = bizi gözet” deselerdi elbette daha iyi ve daha doğru olurdu. Ama (âyetleri) görmezlikte direnmeleri sebebiyle Allah onları dışladı (lanetledi). Artık onların pek azı inanıp güvenir.” (Nisa, 46).
– Cumartesi yasağını dinlemeyenler: “Ey kendilerine Kitap verilenler! Sizin yanınızda olanı tasdik eder özellikte indirdiğimize (bu Kitaba) inanıp güvenin, yoksa itibarınızı yok eder, sizi yüzünüze bakılmaz hale getiririz veya cumartesi yasağını çiğneyen ahaliyi dışladığımız (lanetlediğimiz) gibi sizi de dışlayabiliriz. Allah’ın emri daima yerine gelir.” (Nisa, 47).
– İslam dini aleyhinde propaganda yapanlar: “Allah’ın Kitabı’ndan bilgi sahibi olanları görmedin mi? Putlara ve azgınlara güveniyorlar da ayetleri görmezlikte direnenleri (kâfirleri) memnun etmek için “Bunların yolu, müslümanların yolundan daha doğrudur.” diyorlardı. Onlar, Allah’ın dışladığı (lanetlediği) kimselerdir. Allah kimi dışlarsa sen ona yardım edecek birini göremezsin.” (Nisa, 51-52).
– Bir mü’mini haksız yere öldüren: “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ölmemek üzere kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu dışlamış (lanetlemiş) ve onun için büyük azap hazırlamıştır.” (Nisa, 93).
– Yahudiler: “Sözlerinden caydıkları için onları dışladık (lanetledik), kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını yerlerinden kaydırarak tahrif ederler. Kendilerine hatırlatılan gerçeklerden nasip almayı unuttular. Pek azı müstesna onların yaptıkları bir hainliği haber alırsın. Yine de Onlara aldırma ve yeni bir sayfa aç. Allah, güzel davrananları sever.” (Maide, 12-13).
– Allah’a iftira atanlar: “Yahudiler “Allah’ın eli sıkıdır” dediler. Sıkı olan onların elidir. Böyle dedikleri için dışlandılar (lanetlendiler). Hayır, Allah’ın iki eli de açıktır; nasıl tercih ederse öyle verir. Rabbinin sana indirdiği, onlardan birçoğunun azgınlığını ve kâfirliğini artıracaktır. Onların arasına, (mezardan) kalkış gününe kadar sürecek bir düşmanlık ve nefret sokmuşuzdur. Ne zaman bir savaş ateşi tutuştursalar Allah söndürür. Onlar kurulu (doğal) düzeni bozmak için çaba gösterirler. Allah, bozguncuları sevmez.” (Maide, 64).
– Allah hakkında yalan söyleyenler: “Bir yalanı Allah’a atfedenden daha yanlış kimdir? Onlar Rablerinin huzuruna çıkarılacaklar ve şahitler şöyle diyeceklerdir: “İşte bunlar, Rableri karşısında yalana sarılanlardır.” Bilin ki Allah, bu yanlışı yapanları dışlar (lanetler).” (Hud, 18).
– Cehennemlikler: Allah onlara: “Sizden önce gelmiş insanlar ve cinlerle beraber şu ateşe girin!” diyecektir. Oraya giren her toplum (ümmet), kendi yoldaşına lanet edecek; hepsi orada derlenip toparlanınca da sonrakiler öncekiler için şöyle diyeceklerdir: “Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar. Sen bunlara o ateşin azabını iki kat ver.” Allah diyecek ki “Hepinizinki iki kat ama bilmiyorsunuz.” (A’raf, 38).
– İkiyüzlü münafıklar: “Allah, ikiyüzlü(münafık) erkekler ile ikiyüzlü kadınlara ve kâfirlere Cehennem ateşini vaat etmiştir. Orada ölümsüz olacaklardır. Onların hakkından orası gelir. Allah onları dışlamıştır (lanetlemiştir). Onların hak ettiği kalıcı bir azaptır.” (Tevbe, 68).
– Cezalandırılan kavimler: “İşte Ad kavmi… Rablerinin âyetlerini bile bile inkâr ettiler, O’nun elçilerine karşı çıktılar ve nerede bir inatçı zorba varsa ona uydular. Onlar bu dünyada dışlandılar; (mezardan) kalkış gününde de dışlanacaklardır. Bilin ki Ad halkı Rablerini görmezlikten geldiler. Bilin ki Ad da, Hud halkı da yıkılıp gitti.” (Hud, 59-60).
– Allah’a verdikleri sözleri bozanlar: “Allah’a kesin söz verdikten sonra cayan, Allah’ın kurulmasını istediği bağı koparan ve doğal düzeni bozanlar var ya; işte onların karşılığı dışlanmadır (lanettir), yurdun en kötüsü onlarındır.” (Rad, 25).
– Eşlerine zina iftirası atanlar: “Eşlerine zina suçu atan ve kendileri dışında şahitleri olmayanlar… Böyle birinin şahitliği, kesinkes doğru söylediğine dair dört defa Allah’ı şahit tutması ile olur. Beşincisinde, eğer yalan söylüyorsa Allah’ın lanetine uğramayı diler.” (Nur, 6-7).
– Namuslu kadınlara iftira atanlar: “Bir şeyden haberi olmayan namuslu mümin kadınlara iftira edenler, dünyada da ahirette de dışlanmışlardır. Onların payına düşen büyük bir azaptır.” (Nur, 23).
– Firavun: “Bu dünyada dışlanmışlık peşlerini bırakmadı. Kıyamet günü de onlar çirkinleştirilmiş kimseler olacaklardır.” (Kasas, 42).
– Menfaatleri ve makamları için Allah’a ortak koşanlar: “İbrahim dedi ki “Sizin bu putlara tutunmanız sadece dünya hayatında aranızda kaynaşmaya vesile olsun diyedir. Kıyamet günü biriniz diğerini görmek istemeyecek her biriniz diğerini dışlayacaktır. Sığınacağınız yer o ateştir. Size yardım eden de olmayacaktır.” (Ankebut, 25).
– Körü körüne büyüklerine itaat edenler: “Allah şüphesiz, görmezlikten gelenleri dışlamış ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır. Orada sonsuza kadar ölümsüz olacaklar; kendilerine bir dost ve yardım edecek birini bulamayacaklardır. Yüzleri ateşte çevrildiği gün şöyle diyeceklerdir: “Ah keşke Allah’a boyun eğseydik, keşke Elçiye de boyun eğseydik!” “Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize boyun eğdik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.” (Ahzab, 64-68).
– Zalimler: “O gün yanlış yapanlara, özür beyan etmelerinin bir faydası olmaz. Hak ettikleri dışlanmadır(lanettir), hak ettikleri yurdun kötüsüdür.” (Mü’min, 52).
– Yeryüzünde fesat çıkartanlar: “Emre sırt çevirirseniz, bulunduğunuz yerde (Medine’de) düzeni bozmanızdan ve akrabalık bağlarınızı parçalamanızdan başka ne beklentiniz olabilir? Onlar, Allah’ın dışladığı (lanetlediği) kimselerdir. Sanki Allah kulaklarını sağır, gözlerini kör etmiştir.” (Muhammed 22-23).
– Allah’ı ve elçisini incitenler: “Allah’ı ve Elçisini incitenleri, Allah dünyada da ahirette de dışlar; onlara alçaltıcı bir azap hazırlar.” (Ahzab, 57).