Geleneksel bilgilerimize göre indirilen kitaplar dört ile sınırlıdır. Yaygın anlayışa göre Allah, Davut (as)’a “Zebur”u, Musa (as)’a “Tevrat”ı, İsa (as)’a “İncil”i ve Muhammed (as)’a “Kur’an-ı Kerim”i göndermiştir. Kendilerine sayfa verilen nebiler de şunlardır:
-Adem Peygambere 10 sayfa
-Şit Peygambere 50 sayfa
-İdris Peygambere 30 sayfa
-İbrahim Peygambere 10 sayfa
Bu ezberin doğru ve yanlış tarafları mevcuttur. İlgili ayetler ışığında konuyu inceleyelim:
- “Siz şöyle söyleyin: “Biz Allah’a inanıp güvendik; bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Musa’ya ve İsa’ya verilmiş olana, Sahipleri (Rableri) tarafından Nebîlere verilen bütün kitaplara inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırmayız. Biz O’na teslim olmuş kimseleriz.” (Bakara, 136)
- “De ki “Biz Allah’a inanıp güvendik; bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a ve torunlarına indirilene, Musa’ya ve İsa’ya verilmiş olana; nebîlere Rableri (Sahipleri) tarafından verilen kitapların hepsine inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayrı tutmayız. Biz O’na teslim olmuş kimseleriz.” (Al-i İmran, 84)
Aşağıdaki ayetler dikkatlice okunduğunda nebilere nelerin verildiği net olarak açıklanmaktadır:
- “Bu halkına karşı İbrahim’e verdiğimiz delilimizdir. Uygun gördüğümüz kişiyi derece derece yükseltiriz. Senin Sahibin doğru karar veren ve her şeyi bilendir. Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik; bunlara ve onun soyundan gelen Davud’a, Süleyman’a, Eyyub’a, Yusuf’a, Musa’ya ve Harun’a doğru yolu gösterdik. Daha önce Nuh’a da doğru yolu göstermiştik. Biz, güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas; bunların hepsi iyilerdendi. İsmail’i, Elyesa’ı, Yunus’u, Lut’u; bunlardan her birini çağdaşlarından üstün kıldık. Babaları, soyları ve kardeşleri… Onları da seçtik ve onlara da doğru yolu gösterdik. İşte bu, Allah’ın yoludur. Gerekeni yapan kullarını bu yola sokar. Eğer (bu nebiler) ortak (şirk) koşsalardı bütün yaptıkları boşa giderdi. Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve nebilik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şu insanlar bütün bunları görmezlik ederlerse, biz onları, görmezlik etmeyecek bir topluluğun korumasına bırakırız.” (En’am, 83-89)
Görüldüğü gibi 18 nebi sayıldıktan sonra kendilerine ve nesillerinden gelen diğer elçilerin her birine kitap, hikmet ve nübüvvet verildiği ifade edilmiştir. Aşağıdaki ayetler İbrahim ve Musa (as)’a sayfalar verildiğini açıkça ortaya koymaktadır:
- “Hayır, siz yaşadığınız şu hayatı tercih ediyorsunuz. Hayır, siz yaşadığınız şu hayatı tercih ediyorsunuz. Bunlar önceki sayfalarda da vardır, İbrahim’in ve Musa’nın sayfalarında!” (A’la, 16-19)
Hemen ilave edelim ki Musa (as)’a kitap verilmekle birlikte bu kitabın adı Kur’an’da Tevrat olarak geçmez, “Musa’ya Tevrat’ı verdik” diye bir ifade yoktur. Ancak İsa (as)’a İncil’in verildiği açıkça ifade edilmiştir:
- “Nuh’u ve İbrahim’i elçi olarak gönderen biziz. İkisinin soyundan gelenlere de nebilik ve kitap verdik. O iki soydan gelenlerin bir kısmı doğru yoldadır, birçoğu da yoldan çıkmıştır. Sonra onların izlerini takip eden elçilerimizi peş peşe gönderdik; Meryem oğlu İsa’yı da onların ardından gönderdik ve ona İncil’i verdik.” (Hadid, 26-27)
Bütün elçilerden isim verilerek bahsedilmese de kendisine kitap verilmeyen tek bir nebi yoktur. Aşağıdaki ayetler bu gerçeği ifade eder:
- “Biz, Nuh’a ve ondan sonra gelen nebilere nasıl vahyettiysek sana da öyle vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiş, Davud’a da bir kitap vermiştik. Kendilerinden sana bahsettiğimiz elçiler de gönderdik, hiç bahsetmediğimiz elçiler de gönderdik. Allah, Musa ile konuştu.” (Nisa, 163-164)
- “O Kur’ân, elbette âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Onu güvenilir Ruh (Cebrail) indirmiştir. Senin kalbine indirmiştir ki, uyarıcılardan olasın. Apaçık Arap diliyledir. Kur’ân, elbette öncekilerin hikmet dolu kitaplarında da vardı.” (Şuara, 192-196)
Allah’ın gönderdiği kitaplar bir ağaçtan dökülen çok sayıda elma gibidir. Hepsinin rengi farklı olsa da tadı aynıdır.
Sonuç olarak ne kadar nebi gelmişse o kadar kitap gönderilmiştir ve tüm kitaplar aynı mesajı insanlığa duyurmuşlardır.